Çocukken En Sevdiğimiz Oyuncağımız... - Trliste Soru-Cevap Etkinliği #40
Güzel bir Pazar gününden herkese merhaba. 🌞 Kırkıncı etkinliğimizi gerçekleştirmenin mutluluğu içindeyiz. Son etkinliğimizde sezermehmet arkadaşımızın bizi çocukluğumuza götüren sorusunu cevaplarken nostaljik anlar yaşadık. Katılan, emek veren ve destekleyen herkese teşekkürler. 🌼
Bu güzel çalışma için @oneplanet arkadaşımıza teşekkür ederiz.
Sezermehmet Arkadaşımızın Sorusu
@sezermehmet
Çocuklugunuzda en sevdiğiniz oyuncak hangisiydi? Sizin için önemi neydi?
Ve İşte Cevaplarımız...
benyamin
Guzel sorusu icin @sezermehmet e tesekkur ediyorum eb sevdigim oyuncagimi hatirlamiyorum ama babamin bana aldigi bir oyuncak ucak vardi onu tarlada unutum gitmistim sonra tarlara suruldugunde kayboldu yillarca o tarlaya her gittigimde aradim ama bulamadim suan bulabilme sansim olsa yine gider o tarlada onu arardim aklimda kalan tek oyuncagim sanirim bu 😔barika
Merhabalar... Bu güzel ve yeni soru için @sezermehmet e teşekkür ederim. Çocuklukta kimisinin çok oyuncağı, kimisinin az oyuncağı olmuştur. Kimisi de dışarıdan bir oyuncak değilde kendi arkadaşları veya kuzenleriyle hazırladıkları objeleri oyuncak olarak kullanmışlar. Bizim de birçok oyuncağımız kendi yaptıklarımızla oldu. Benim de hatırladığım, büyük bir evde akrabalarımızla kaldığımız çocukluk dönemlerinde kendi odamızda ablalarımla pazarcılık oynardık. Ben bir tahta dolap kapağının üzerine eşyalar koyar, pazarcı gibi ablamlara uğrar, eşya satardım. O tahta pazar tezgahım hep aklıma gelir... 🙂ukiyo
Merhabalar. Çocukken maddi imkanlardan dolayımı bilmiyorum ama çok fazla oyuncağım yoktu. Hatta bazı resimlere baktığımda elimde ev eşyaları var ve hep onlarla oynamışım. Sadece ilkokulda sanal bebek furyası olmuştu o zaman çok istemiştim ve pahalı olduğu için alamamıştık. Okulumuzun önünde ki kırtasiye kazı kazan tarzında bir şeyler yapardı. Ödüllerde çok güzeldi scooter, sanal bebek gibi güzel ödülleri vardı. Her gün gider 15 kuruşa o kazı kazana katılırdım. Bir gün şansıma sanal bebek çıktı neredeyse havalara uçtum. O günden beri en sevdiğim oyuncağım o olmuştu. Tabi bir kere de scooter kazanmıştım. Şans oyunlarında biraz şansım vardır. Yine de hiç bir şey o sanal bebeğin yerini tutmadı. Ben çocukken evcil hayvanım olmasını çok isterdim ama o zamanlar ailem istemezdi. Belki de o yüzden sanal bebeği seviyordum. Yumurtadan civciv çıkartıp besler bazen de kedi büyütürdüm.Ona çok ilgi duyuyor görevlerimi asla eksik yapmıyordum. Keşke diyorum hiç bozulmasaydı. Geçen gün internette gezinirken sanal bebek gördüm. Çocukluğumu anımsamak için satın almayı düşünüyorum. Bu arada soruyu hazırlayan arkadaşa teşekkür ederim. Sayesinde çocukluğuma döndüm. 🥰
sunsan
Çocukken kırsal bölgede olduğumuz için şehir hayatından biraz uzakta kalıyorduk. Dolayısıyla çok fazla oyuncağım yoktu. Ama bir tane hatırlıyorum sadece. Dayım ve teyzemle beraber bir yere gidecektik. Anneanneme sanırsam! Giderken o zamanın şehir merkezi çarşısında kurmalı bir oyuncak araba almıştı dayım. Onu hiç unutamıyorum. Ne zaman ona benzer oyuncak görsem hep aklıma gelir. Birde küçükken uçurtmaları çok severdim. Arkadaşlarım uçurtma yapıp uçuruyordu. Bende çok sevdiğim için babam çocuklara bana da bi tane yapmalarını söylemiş. Onlarda yapmış bana. O an çok mutlu olmuştum. Bu soru için @sezermehmet arkadaşıma teşekkür ederim.wagner32
Çocukken en çok trenleri severdim. Babam dumanı tüten tren almıştı. Uzun rayları ve etrafında istasyonları ve maket insanları vardı. Sanırım en sevdiğim oyuncak oydu. Zaten oldum olası tren yolculuklarını çok severim. Babamın hediye ettiği tren sayesinde en büyük hayalim Doğu Ekspresi'nde yolculuk yapmak. İşte böyle. Sorusuyla beni çocukluğuma götürdüğü için @sezermehmet'e teşekkür ederim. 🙂mukadder
Çocukluğum küçük bir ilçede geçti. Bütün gün sokak da oyun oynardım. Çok fazla oyuncak takıntım olmadı. Dönemsel olarak oyuncaklarım da değişirdi. Ama en çok gazoz kapağı toplardık . Özellikle farklı gazoz kapaklarimiz ile hava atardık. Farklı şehirden gelen akrabalardan kapak isterdik. Şimdi düşününce çok saçma ve komik geliyor. 😛 Bu Güzel soru için @sezermehmet 'e çok teşekkür ederim.damla
Oyuncak arabalarım ve tabancalarım vardı. Kızların tercih ettikleri oyuncakları, yani bebekleri falan pek sevmezdim, zaten genelde de erkeklerle oynardım, liseye gidene kadar neredeyse hiç kız arkadaşım olmadı 🙂 Bir de doğum günümde hediye edilen başımın belası kocaman bir pandam vardı. Benimle birlikte ülke ülke, şehir şehir dolaşan. Sonradan köpeğim onu yedi 😄 Güzel bir soru olmuş. Nostalji iyidir. Teşekkürler @sezermehmetbilgin70
Küçükken bayramlarda biriktirdiğim ve babamın verdiği harçlıklarla dükkandan mantar tabancası, boncuklu tabanca alırdım. Sanırım en sevdiğim oyuncaklarım onlardı. Bide kendi yaptığım oyuncaklarla oynamayı çok severdim. Küçük takozlardan(ağaç parçası) traktör yapardım. Lastik ayakkabıların ökcesini kesip teker yapardım. Daha sonra bu tekerleri traktöre çivilerdim. Arkadaşlarla oynaması çok zevkli olurdu. Başka bir oyuncağım ise sapandı. Uygun ağaç dalını kestikten sonra paça lastiği veya bulabilirsem serum lastiğiyle sapan yapan yapardım. Ayrıca ceviz ağacı dalından düdük yapardım. Bunlar aklıma gelenler. Köyde büyüdüğüm için genellikle oyuncaklarımızı kendimiz yapardık. Soru için @sezermehmet e teşekkürler.sezermehmet
Bu soru benim için çok önemli bir soru. Ben ekonomik durumu iyi olmayan bir ailede büyüdüm bu yüzden de pek fazla oyuncağım olmadı. Bazı olan oyuncaklarım da beni için çok değerli oldu. Günümüzde yapılan hata çocuklara çok fazla oyuncak alınması aslında bu kadar fazla oyuncaklarının olması onların bir şeylerin değerini anlamaları, kıymetlerinin bilinmesi bakımında olumsuz etkilediğine inanıyorum. O yüzden az olsun öz olsun düşüncesindeyim. Benim bu az oyuncaklardan en güzeli en değerli olanı otomatik oyuncak silahtı. Annem bir gün çarşıya gidecekti ve bu oyuncağı almayı çok istediğim için ben de gitmek istedim ama annem beni götürmedi. Ama ne istiyorsun dedi ve ben de bu oyuncağı istemiştim. Almaz pahalı oyuncak diye içimden üzülürken annem geldi ve bu oyuncağı bana verdi. O gün dünyalar benim olmuştu uzun zaman bu oyuncakla oynadım, hatta gece yatarken bile yanımdan ayırmıyordum o kadar değerliydi benim için. Benim hayatımda en değerli oyuncağım annemin bu güzel davranışının da etkisiyle ve annemden hediye olmasıyla en sevdiğim oyuncağımdı. 😊ezgicop
Arkadaşımız @sezermehmet ' e sorusu için teşekkür ederim beni çocukluğuma götürdü birden. Çocukken evin ilk torunu olduğum için genelde şımartılan biriydim sayısız oyuncağım vardı o yüzden en çok hangisini sevdiğimi hatırlamak zor oldu 🙂 Bu yüzden ben de en iyisi anneme sormak diyerek onu aradım, en sevdiğim oyuncağım tüylü robot köpeğimmiş bütün vaktimi onu yürüterek geçirirmişim.flsfserkan
Merhaba arkadaşlar. Güzel sorusu için @sezermehmet arkadaşımıza teşekkür ederim. Biz köyde doğup köyde çoçukluk geçirdiğimiz için o zamanlarda ki imkansızlık nedeniyle çok da renkli oyuncaklara sahip değildik. Oyuncaklarımızı genel olarak kendimiz yapardık. Özellikle tahtadan arabalarımız olurdu bizim. Tahtadan arabaların tekerleklerini kara lastik dediğimiz ayakkabıların eskileriyle yapardık. Bu nedenle en sevdiğim oyuncak tahtadan yapılmış arabalardı. 😊baboz
Herkese merhaba, Çocukluğuma çok gitmek istemesem de her soruda mecbur gidiyorum. 😂 Halbuki çok kötü bir çocukluk geçirmedim. Sadece çocukken kafası az çalışıyor insanın, bir de sürekli birilerine muhtaç olma hali var. Bunlardan pek hazzetmiyorum. Hoş şimdi de kafam çok çalışmıyor ama çocukluğuma göre baya iyiyim. 😂 En sevdiğim oyuncağa gelince, oyuncaktan sayılır mı bilmiyorum ama bisikletimi çok seviyordum. Kırmızı renkli, dört tekerlekli bir bisikletti. Sürmeyi öğrenince, arkadaki iki küçük tekerleği sökmüştüm. Güzel bir ulaşım ve eğlence aracı oldu hep benim için. Sonra büyüyüp, daha büyük bisikletim olduğunda, o bisikleti pembeye boyayıp kız olan kuzenime vermiştim. Şimdi ne oldu bilmiyorum. Belki de nesillerdir aktarılıyordur. 😂baycan
Herkese merhabalar 🤗 Benim çocukken en sevdiğim oyuncağım neredeyse bir metre büyüklüğünde gelinlikli bebeğimdi. Amcam bana yurt dısından hediye olarak getirmişti. Onunla oynamaya bayılırdım kendi kendime evcilik oynardım.🤗Küçükken hep bir kardeşim olsun isterdim. Bebekleri çok severdim. Misafirliğe gittiğimizde bebeği olan aileler küçük olduğum için bebeklerini sevdirmezlerdi. Bende eve gelince anneme bana canlı bebek al diye ağlardım. Sonra benim de isteğimle 9 sene aradan sonra erkek kardeşimi hediye ettiler bana. Onu hep kucağımda taşır çok severdim. 🤗 Nostalji oldum yine🤗
muratkbesiroglu
Merhabalar, Çocukken en fazla oynadığım oyuncak tahtadan yapılma bir tırdı. Babam iş için Ankara'ya yaptığı bir seyahatin dönüşünde getirmişti.Tırımı öncelikle halının kenarındaki yola benzeyen desenlerin üzerine park ederdim. Daha sonra küçük oyuncaklarımı özenle üzerine yüklerdim. Fazla yük alsın diye damperinin kenarlarına paneller eklemeyi ihmal etmezdim. Böylece tırım dayımların köydeki evine gelen saman yüklü yayla kamyonuna benzerdi. Halının desenleri üzerinde tırımı ilerletirken son derece dikkatli hareket ederdim. Yükü yüksek olduğu için devrilme tehlikesi vardı zira. Gerçek ya da oyuncak tır sürenler bu araçların diğerlerinden farklı dönüş dinamikleri olduğunu bilirler. Hele de yükü yüksekse çok dikkatli olmak gerekir. Tır şoförlüğü ihmale gelmez zira.
Halının çevresindeki turum bir saat kadar sürerdi. Böylece radyo tiyatrosunun başlangıç saati de gelmiş olurdu. Ya da belki Trt'de yayın başlamış olurdu.
Tahtadan yapılma tırım aşırı derecede dayanıklıydı. Ortaokul çağına geldiğimde tek tekerleği bile çıkmamıştı. Evde kimse yokken tırımı zorlu dayanıklılık testlerinden geçirmeye başladım. Üstüne çıkıp tepiniyor, divanın üzerinde ayağa kalkıp onu yere atıyordum. Bütün bu testler sonucunda tırım en küçük bir hasar bile almadı. Daha sonra onu çekiçle kırmayı düşündüm, ancak bu tasarıyı hayata geçirmedim. Sonra galiba onu bir tanıdığın çocuğuna hediye olarak vermiştik. Yükleme ve manevra konusunda benim kadar iyi miydi acaba 🙂 Umarım tırımla hakkını vererek oynamıştır.
dolunay18
Öncelikle herkese selam arkadaşlar. Benim küçükken öyle bı oyuncağım olmadı, oda köyde olduğumuzdan dolayı kaynaklı. Köydeki bakallara anca top gelirdi o zamanlar babam top alırdı. Birde kendi imkanlarımızla yaptığımız oyuncaklar var işte @bilgin70 arkadaşımın da anlattığı gibi tahtadan yada takozdan traktör yapardık boş bidon bulursak takozun üstüne çakarak onuda traktörün kasası olarak yapardık. O yaptığımız oyuncakla toz toprak taşırdık kendi halimize oynardık. İmkanlarımız kısıtlıydı ama yinede güzeldi keşke hep çocuk kalsaydım. Bu güzel sorusuyla bana eskileri hatırlatan @sezermehmet arkadaşıma teşekkür ederim.snlbaskurt
Merhabalar. Öncelikle bu sorusu vesilesiyle beni çocukluğuma götüren @sezermehmet ‘e teşekkür ederim. Biz ikiz kardeş olduğumuz için sürekli oyuncak kavgamız olurdu. Oyuncaklarımız da çok sınırlıydı ve seçim şansımız neredeyse yoktu diyebilirim. Çocukluğumda bizim evde ilk zamanlar sanırım sadece 2 tane oyuncak vardı. Bunlarda biri bir kepçe(iş makinesi), diğeri de Shortland olarak bilinen eski askeri jip’lerin bir oyuncağıydı. Jip’i ben alırdım, kepçeyi de kardeşim. Evde halıların üzerndeki çizgileri yol yapıp o oyuncakları sürerdik. Tarlaya gittiğimizde ise oyuncaklarımız lastik ayakkabılarımız olurdu. Ayakkabıların içine kum ve toprak doldurup, kumların içinden kendimize yol yapar ve ayakkabılarla taşımacılık yapardık 😀doganhilal
Herkese merhaba Trliste ailesi. Nostaljik sorusu için @sezermehmet arkadaşıma teşekkür ederim. Benim küçükken en sevdiğim oyuncağım İstanbul yolculuğunda bir dinlenme tesisinden babaannemle birlikte aldığımız ahşap beşikti. O beşiğimle oynamayı çok severdim beşiğin içine elime geçen her şeyi koyup o beşikte o eşyaları uyutuyormuş gibi oynardım. Benden 5 yaş küçük kız kardeşiminde bir tane esmer kıvırbaş bebeği vardı ikimiz oyuncaklarımızı birleştirip saatlerce oyun oynardık. Ben okula başlayınca oyuncaklarla oynamayı azalttığımı kız kardeşime de renkli kalemlerle resimler yaparak oynadığımızı hatırlıyorum. Geriye dönüp baktığımda çok kıymetli çok güzel zamanlarmış.sudefteri
Herkese merhaba. 🙋♀️Çocukluk anılarına götüren bu soru çok hoşuma gitti, cevapları okumak da ayrıca keyifliydi benim için.
Şu an düşününce onlarca oyuncak ve anı hücum etti zihnime. "Beni de yaz benden de bahset n'olur" diyorlardı adeta. Hepsinin yeri ve uyandırdığı his başka başkaydı benim için. Belki bir yazımda bahsederim fotoğraflar eşliğinde..
Küçük tabaklar ve fincanlarla dolu mutfak araç-gereçlerim vardı. Sanırım dayım hediye etmişti. Onlara minik pembe çaydanlığımda hayali çay demler ve fincanlara doldurup ikram ederdim. Tabaklarda kurabiye ve pastalar da olurdu, tabi ki öyle hayal ettiğinde görünen. Elleriyle bir şey tutup ağızlarına götürür gibi yaparak çiğneyip yutarlardı. :) Çok hoşuma giderdi o sahne. Sonraları arkadaşlarımla evcilik oynar, birbirimizle komşuculuk-doktorculuk oynarken komik rollere bürünürdük. :d
Bir başka anım da neredeyse kendimiz kadar olan kocaman bebeklerimizle oyunlar oynamamıza dair. Bebeğimin saçlarına kendi tokalarımı takar, acıktığında yemek yedirirdim. Sırtında pilli bir bölmesi vardı ve küçük plaklarını taktığımda şarkı söylerdi. En son kardeşim bozmuştu galiba ama o bebeğim hâlâ benimle. 🤗
Aramızda kalsın çünkü o dahil birkaç bebeğimi kurtarmıştım, annemin çöpe attığı eşyalar içinden. 🙆♀️
passenger777
Merhaba Arkadaşlar 🤗 Böyle soruların cevaplarını düşündükçe belki de yaşamak isteğimiz veya hayalini kurduğumuz çocukluğumuzu gözler önüne getirebiliyoruz. Çok iyi hatırlıyorum. İlkokula daha başlamamıştım. Toprakta oynamayı, koşmayı elimi toprağa sürmeyi, toprakta top oynamayı çok severdim. Hatta kıyafetlerin çok kirlendiği için babamdan ve annemden azar işittiğim zamanları bile hatırlıyorum. Babam bir gün beni çok incittiğini düşündüğünü için sanırım eve kepçeli bir kamyon arabasıyla geldi. Sarı renkli bu kamyonun arkasında kasası ve yanında içine kum doldurabilmek için küçük kırmızı renkte küreği de bulunuyordu. O oyuncağı eline aldığımda o kadar mutlu olmuştum ki; gece başımı yastığa koyduğumda kanyon ve küreğimle mahallede yeni yeni yollar inşa edip, herkese kum taşımanın hayalini kurarak uyumuştum. İlkokulu birinci sınıfa başladığımda, radyo kaset çalarların yeni yeni çıktığı dönemlerde Babam eve çift kaset çalarlı bir teyp almıştı. O teyple bir hafta boyunca tek bir kasetle yetinmiştik. O kaset benim oyuncağım olmuştu. İçindeki tüm şarkıları baştan sona ezbere okuyabiliyor, arada salonun ortasında kendi kendime alime aldığım küçük tarakla bir sanatçı havasında şarkılar söyleyip dans ediyordum. Tabi kardeşlerim de benden aşağı kalır yanları yoktu. Sanki küçük kardeş topluluğunda mini bir konser veriyorduk. 🙆♀️ Beni bu güzel anılara götüren soru için @sezermehmet 'e ve etkinliği yayınlayan @baycan 'a soruya cevap veren tüm arkadaşlara teşekkür ederim. 🤗canser
Merhaba arkadaşlar 🤗 bu soruya bende cevap vermek istiyorum. Benim çocukken severek oynadığım oyuncağım teyzemin bana elleri ile yapmış olduğu güzel bir bebek. Bu bebek eski kıyafetlerden yapılmıştı. Bu bebeği öyle çok seviyordum ki ona kendim kıyafetler dikmeye çalışıyordum yapamayınca üz ülüyordum. Bunu gören annem bana yardımcı oluyordu. En az 10 tane farklı kıyafeti vardı bebeğimin😂😂 Bu anımı hatırlattığı için @sezermehmet 'e teşekkür ederim 😊akkann
Merhaba, Küçükken genellikle oyuncaklarımı kendim yapardım. Ok ve yay en sevdiğim oyumcağımdı. Kağıttan uçurtmalarımı da ayrıca söylemek istiyorum. Birincisi yeryüzündeki özgürlüğümdü öteki gökyüzü... Güzel sorusu için @sezermehmet e teşekkür ederim 🙂hr>
Teşekkür ederiz...
Türkçe yazıları her daim destekleyen değerli witnesslarımız @emrebeyler ve @deathwing 'e sonsuz teşekkürler. 🌼 Witness oylarını vermeyen arkadaşlarımız varsa buradan oylarınızı vermenizi öneririz: https://wallet.hive.blog/~witnesses
Görseller için
Etkinliklerimiz devam edecek, katılımlarınızı bekliyoruz. 🌼
Önceki Etkinliklerimizden...
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 | 32 | 33 | 34 | 35 | 36 | 37 | 38 | 39
- Trliste trail: https://hive.vote/dash.php?i=1&trail=trliste
- Hive TR topluluğu: https://hive.blog/trending/hive-124065
- Hive Türkiye discord: https://discord.com/invite/r5XQMhuPcr
Oyuncaklar belki de Dünya'ya bakış açımızı daha küçük yaştan bizlere şekillenmeye çalıştıran küçük kahramanlarımızdır. Elimize aldığımız her oyuncak, bizleri farklı alemlerin hayal dünyasında anılarla yüzleşmeye ortam hazırlıyor. Bir önceki etkinlikler gibi bu etkinlikte benim içimdeki çocukluk aşkını öne çıkardı. Katılan ve emek veren herkese çok teşekkürler.
Görseli beğendiğiniz için teşekkür ediyorum. 🌸 Herkes bu soru vesilesiyle geçmişe bir yolculuk yapmış adeta. Ben bu soruyu cevaplayamadım çünkü çocukluğumda bana ait bir oyuncağım olmadı hiç. Kalabalık bir ortamda büyüdüm. Sanırım 10-15 kuzene yakın kocaman bir evde büyüdük. Bazen çamurdan ufak tencere-çaydanlık yapardık. Bu geliyor aklıma sadece :) Aslında sürekli saklambaç, çizgi vb. oyunlar oynadığımız için oyuncağa da ihtiyaç duymadım hiç.
Etkinlikler, kişilik analizlerimizin çıkarılması adına çok verimli. Burada yazdıklarımı, bir araya getirip bir psikoloğa, çözümlemesi için verebilirim. 😂 Katkısı olan herkese çok teşekkür ederim. 🙏
Çok güzel bir etkinlik olmuş katılımın da böyle çok olması güzel. Aslında çocukluğumuzdaki oyuncaklarımız hepimizin nasıl bir çocukluk yaşadığımızın aynası. Durumu olmayan ailede yetişen ve ekonomik durumu iyi olan ya da diğer yönlerden…
Trliste görseli çok güzel olmuş @oneplanet. Ellerinize sağlık. :)
Bizi çocukluğumuza götürdüğü için bu güzel sorusu için de @damla'ya ayrıca teşekkür ederim. Herkesin emeğine sağlık. :)
Teşekkür ediyorum. İş yerimdeki grafiker arkadaş yaptı bu görseli. Teşekkürlerinizi kendisine iletiyorum. 🌸
Teşekkürler.
İspiyonculuk gibi olmasın ama soruyu damla sormamış, sezermehmet sormuş 😀
Etkinlik için @damla'ya ve sorusu için @sezermehmet'e teşekkür ederim. :)
Şimdi oldu sanırım. :))
Çok güzel bir etkinlik oldu. Tekrar çocukluk yıllarımıza geri döndük. Emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.
Hepimiz cocukluğumuza götüren bu güzel etkinlik için @damla ve tüm arkadaşlarımıza teşekkür ederim 🙏🤗