Afyon's Historical Mansions and Akarçay 🏛️🏰🏞️ / Afyon'un Tarihi Konakları ve Akarçay 🏛️🏰🏞️
When we went to Afyon, we were trying to find a place to visit and my wife offered to go to the place known as Akarçay and we went. This was a large stream. Although it was called Akarçay, the water was not flowing here and it was stagnant. There were many bridges resembling old bridges on this river with plenty of greenery around it.
After spending some time here, we went to old Afyon, where my wife's grandmother's house used to be. This is the oldest settlement of Afyon. It is located at the foot of the hill where Afyon castle is located and with its colourful houses, it gives you the feeling that you are in the green neighbourhood of Bursa, Eskişehir's Wood Market or Karabük's Safranbolu.
When we came here, I asked my wife how she felt. I'm putting it right here. "Afyonkarahisar is my hometown. The feeling of being from the hometown represents the biggest bond that people in Turkey have established with themselves and their surroundings. I am also from Afyonkarahisar, but I cannot feel the feeling of hometown intensely because I have not accumulated memories that contain years of memories. But childhood memories are unforgettable. And holidays are among the most unforgettable. Since my father was a policeman, we had very rare holidays and these holidays allowed us to spend one of the 2 holidays in Afyon. Everyone who came to Afyon would buy sausage and Turkish delight from the corner of the city and immediately run away to another city. But we celebrated the holidays by taking the Çavuşbaş dolmus in the narrow streets of the old neighbourhoods that no one made an effort to discover. For some reason, my grandmother's house was always cold. There was a stove in only one room. And my father, contrary to the "eat, drink, go to work, order the woman to do it" ritual reflected by the male-dominated society, would spread grandma's jam on the bread he toasted on the stove and bring it to our mouths. We were weak children. My cousins, perhaps because of the pleasure of the stove, were in good weight. Maybe it was our thinness that caused everyone to shove a bite into our mouths. In fact, I have many memories about opium, but the most treasured one is Karahisar castle. Without taking more than 20 steps, "Why did we come up here, who brought us up here. As you can see, we walked and came out" echoed in our minds. God bless Kemal Sunal, the man who always made us smile. Hundreds of steps and of course the anxiety of whether it was worth it... It's not easy. If you really want to get out, it's not easy at all. But it's not impossible for a frail girl like me. Years passed, I got married. I came to my hometown with my wife. We came from my grandmother's house, which I bragged about, to the front of the castle. Would you believe me if I told you that I got tired and fell to the side on my first step? I, who forgot the food I ate yesterday, remembered the pain in my leg when I went up to the castle years ago with a single step as if lightning had flashed in my brain. Oops sounds ring in my brain. But my wife is diligent and strong. Yahu said, you did a lot, what could happen. In the past, I was able to climb the road with Kemal Sunal lines with my wife carrying me from time to time, giving me gas, resting me every 20 steps, and of course, singing the words of the folk song of my hometown by distorting the words of my hometown by saying Karahisar castle is a castle is a castle. I've corrected him every time, but he won't change it. And he's trying to sound like Kıraç. We met someone on the road. He said that every guest coming from another city climbs up and down that castle with the guests. We said God give ease and continued on our way with a feeling of pity.
I've corrected him every time, but he won't change it. And he's trying to sound like Kıraç. We met someone on the road. He said that every guest coming from another city climbs up and down that castle with the guests. We said God give ease and continued on our way with a feeling of pity."
See you in a new post. Take care of yourselves. 🙋♂️
Afyon'a gittiğimizde gezilecek bir yer bulmaya çalışıyorduk ve eşim Akarçay olarak bilinen yere gitmeyi teklif etti ve gittik. Burası geniş bir akarsuydu. Adı Akarçay olmasına rağmen burada su akmıyordu ve durgundu. Çevresi bolca yeşillikli olan bu Irmak'ın üzerinde de eski köprüleri andıran birçok köprü vardı.
Burada biraz vakit geçirdikten sonra eşimin babaannesinin de eskiden evinin bulunduğu eski Afyon'a gittik. Afyon'un en eski yerleşim yeri burasıymış. Afyon kalesinin bulunduğu tepenin eteklerinde bulunuyor ve Rengarenk evleriyle sizlere sanki Bursa'nın yeşil mahallesinde, Eskişehir'in Odun Pazarında veya Karabük'ün Safranbolu'sundaymışsınız hissi veriyor.
Buraya geldiğimizde eşime ne hissediyorsun diye sormuştum. Aynen buraya ekliyorum. "Afyonkarahisar memleketim. Memleketli olmak duygusu Türkiye'de insanların kendisi ve çevresiyle kurduğu en büyük bağı temsil eder. Ben de bir afyonluyum fakat içinde seneleri barındıran anılar biriktirmediğim için memleket duygusunu yoğun olarak hissedemem. Fakat unutulmaz olur ya çocukluk hatıraları. Ve en unutulmazlar arasındadır ya bayramlar. Babam polis olduğu için çok nadir tatillerimiz olurdu ve bu tatil günleri 2 bayramdan birini afyondan geçirmemizi sağlardı. Afyon'a gelen herkes kenarından köşesinden sucuk lokum alıp hemen kaçar istediği bir başka şehre. Ama biz, tam da hiç kimsenin keşfetmek icin çaba harcamadığı eski mahallelerin dar sokaklarında çavuşbaş dolmuşuna binerek bayramları kutladık. Her ne hikmetse babaannemin evi hep soğuktu. Yalnızca tek bir odada soba olurdu. Ve babam, erkek egemen toplumun yansıttığı "ye iç işe git,emir ver kadın yapsın" ritüelinin aksine sobada kizarttigi ekmeklere babaanne reçeli surerek ağzımıza kadar götürürdü. Zayıf çocuklardık biz. Kuzenlerim ise belki de sobanın verdiği hazdan olacak kiloları iyiydi. Bizim zayıflığımızdan belki de herkesin ağzımıza lokma sıkıştirmasina sebep oluyordu. Aslında afyonla ilgili çok anım vardır ama en hazini Karahisar kalesidir. Daha 20 adım atmadan "ya biz buraya niye çıktık Bizi kim çıkardı buraya. Gördüğünüz gibi yürüdük ve çıktık" cümleleriyle zihnimizde yankılandı. Rahmet olsun Kemal Sunal'a, yüzümüzü her daim gülümseten adama. Yüzlerce adım ve tabi acaba bunu yaptığıma değecek mi kaygısı... Kolay değil. Eger gerçekten çıkmak istiyorsanız hic kolay değil. Ama ben gibi çelimsiz bir kız çıktığına göre imkansız da değil.
Yıllar geçti evlendim. Eşimle memleketime geldik. Övünerek anlattığım babaannemin evinden kalenin önüne geldik. Daha ilk adımımda yorulup kenara düştüm desem inanır mısınız? Dün yediği yemegi unutan ben, yıllar once kaleye ciktigimdaki bacağımın ağrısını tek bir adımla beynimde şimşek çakmışçasına hatırladım. Eyvah sesleri beynimde çın çın. Ama eşim gayretli e bir de güçlü. Yahu dedi amma yaptın, ne olabilir ki. Geçmişte Kemal Sunal Replikleriyle çıkabildiğim yolu eşimin beni ara ara taşıması, gaz vermesi, 20 adımda bir dinlendirmesi, e tabi bir de karahisar kalesi kaledir kale diyerek memleketimin türküsünün sözlerini çarpıtarak söylemesi ile çıktık. Her seferinde düzelttim ama değiştirmiyor. Bir de Kıraç gibi söylemeye çalışıyor. Ya Sabır çektim artık ne yapayım. Yolda birine rastladık. Başka şehirden gelen her misafirinde o kaleyi misafirlerle birlikte inip çıktığını söyledi. Allah kolaylıklar versin deyip içimizde acıma hissi ile yolumuza devam ettik. İznik'te yaşadığımıza ve en tepede olan yerlerin bile arabayla çıkılıyor olmasına şükrettik. Sonunda vardık ama ne varmak. Yol sıcaktı ama zirve serin. Bedensel bir şok yaşadım. Zirveye çıkınca daha da ayaklarım tutmaz oldu."
Yeni bir paylaşımda görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın. 🙋♂️
For the best experience view this post on Liketu
Congratulations, your post has been added to Pinmapple! 🎉🥳🍍
Did you know you have your own profile map?
And every post has their own map too!
Want to have your post on the map too?
Evet gerçekten Eskişehir'in Odunpazarına çoookk benziyor. Eşinizin çocukluk anıları çok güzelmiş aynı duyguları bende memleketime gelince hissediyorum çok özel anılar ve duygular.... Üniversite döneminde Afyona bizde gittik ve o kaleye bizde çıktık. Yarı yolda o pişmanlığı hissettik🥲😅
Ben pişmanlığı en tepeye çıkınca hissetmiştim. Çünkü büyük umutlarla çıkıp pek bişey bulamamak hayal kırıklığı yaratmıştı.
https://twitter.com/984851177648087040/status/1588506344390545410
The rewards earned on this comment will go directly to the people( @bilgin70 ) sharing the post on Twitter as long as they are registered with @poshtoken. Sign up at https://hiveposh.com.
Evlerin renkleri çok hoşuma gitti. Güzel bir paylaşım olmuş.
teşekkür ederim
Güzel yerler. Eşinizin anlatımı çok etkileyici ve duygusal. 👏👍
Yay! 🤗
Your content has been boosted with Ecency Points, by @snlbaskurt.
Use Ecency daily to boost your growth on platform!
Support Ecency
Vote for new Proposal
Delegate HP and earn more