Galla Bazari / Galla Bazarı ( EN-TR)
Shall we start the day with a short quatrain? I want to put into words my feelings of inspiration from nature and the environment.
_ A big tree that ignores time,
_ Leaves blowing around,
_ Light wind blowing cool
_ Birds flapping their wings in the sea,
Güne kısa bir dörtlükle başlayalım mı? Doğadan ve çevreden aldığım ilham duygularımı kelimelere dökmek istiyorum.
_ Zamanı boşveren koca bir ağaç,
_ Etrafa savrulan yapraklar,
_ Serin serin esen hafif rüzgar
_ Denize kanat çırpan kuşlar,
In the middle of winter, even though it was cold at the weekend, we went out of the house. These days my family, my parents, are staying with me. It has been three weeks since they came to visit me from Bartın. I couldn't take them out much. On Sunday, my mother and I went to the lakeside near the Antalya Cam Pyramid hall.
Kışın ortasında, hafta sonu hava soğukta olsa evden dışarı çıktık. Bugünlerde ailem, anne ve babam bende kalıyor. Bartın'dan beni ziyarete geleli üç hafta oldu. Onları çok fazla dışarı çıkartamadım. Pazar günü, annem ile birlikte Antalya Cam Piramit salonuna yakın olan göl kenarına geldik.
There is also the Atatürk Cultural Center building in this area. This area is actually used as a kind of culture, art and event area for Antalians. It has become one of the places frequented by everyone who loves art.
Bu bölgede Atatürk Kültür Merkezinin binası da var. Bu bölge Antalyalılar için aslında bir nevi kültür sanat ve etkinlik alanı olarak kullanılıyor. Sanata gönül veren herkesin uğrak yerlerinden biri haline gelmiş.
We didn't want to get too far from the center. This region is preferred as the closest walking and resting area to the city center, with its herbs in every shade of green and its view opening to the deep blue sea. My mother, like me, is a Black Sea woman who loves the land and nature, cares for flowers, and has adopted the local cultural civilization. We had a garden at the back of our house in Bartın. Together with my mother, we worked hard and spent a lot of effort in that garden. We realized our plans for the garden arrangement. We even used to enjoy the day by setting up hammocks among the fruit trees branching from above.
Merkezden fazla uzaklaşmak istemedik. Bu bölge, yeşilin her tonununa sahip bitki otları ile masmavi denize açılan manzarasıyla, şehir merkezine en yakın yürüyüş ve dinlenme alanı olarak tercih ediliyor. Annem de benim gibi toprağı ve doğayı seven, çiçeklere gözü gibi bakan, yöresel kültür medeniyetini benimsemiş karadeniz kadınıdır. Bartın'daki evimizin arka tarafında, bahçemiz vardı. O bahçede annem ile birlikte, çok çalıştık ve emek harcadık. Bahçe düzenlemesi ile ilgili planlarımızı hayata geçirdik. Hatta yukarıdan dallanan meyve ağaçları arasında, hamak kurarak günün keyfini çıkarırdık.
In the past, we used to grow and eat many vegetables, herbs and fruits ourselves. The Black Sea soil is dark in color and rich in humus. Especially towards the northern slopes of the Northern Anatolian Mountains, which receive a lot of precipitation, the forest soils, reminiscent of their dark color, are very fertile. I even know that in those days we used to take soil from the places close to those mountains and sprinkle it in our gardens.
Eskiden, kendimiz üretip, yediğimiz bir çok sebzeler, bitkiler ve meyveler olurdu. Karadeniz toprağı koyu renkli olup, humus bakımından da zengin toprakları bulunur. Özellikle Kuzey Anadolu Dağlarının, fazla yağış alan kuzey yamaçlarına doğru esmer rengini anımsatan, orman toprakları çok verimlidir. Hatta o dönemlerde o dağlara yakın yerlerden toprak alıp, bahçemize serpiştirdiğimizi bile biliyorum.
I have lived in the Western Black Sea region with my family for 20 years. The Western Black Sea Region is one of the few regions where forests and green areas are lush with its distinctive nature. It stands out especially with its local cultural values and stands with a society that has adopted village life. I believe that it will be a rising value in terms of tourism in the future as it is recognized.
Ailem ile birlikte Batı Karadenizde, 20 yıldır yaşadım. Batı Karadeniz Bölgesi, farklı kendine özgü doğasıyla ormanlıkların ve yeşil alanların gür olduğu sayılı bölgelerimizden biridir. Özellikle yöresel kültürel değerleriyle ön plana çıkmış, daha çok köy yaşamını benimsemiş toplumla ayakta durmaktadır. Tanındıkça ileriki dönemlerde turizm açısından yükselen bir değer olacağı kanısındayım.
As my mother and I walked and chatted, memories of the old days and feelings of longing that had accumulated in us would come to the surface. She was telling me that I should go back to Bartın and that it was getting too far away from us. He was actually right. I was the only one who stayed away from the family. I had left Bartın's famous coastline and the beauties of dozens of bays where blue and green were found and settled in Antalya. I had even given up my favorite black sea fish and turned my path and destiny to the Mediterranean.
Annem ile yürürken, sohbetimiz sırasında, eski günlerin anıları ve içimizde birikmiş özlem duyguları da gün yüzüne çıkıyordu. Bana arada Bartın'a geri dönmemi ve bizden çok uzaklaştığını söylüyordu. Aslında haklıydı. Aileden tek uzakta kalan bendim. Bartın'ın o meşhur kıyı şeridi mavi ile yeşilin bulunduğu onlarca koyun güzelliklerini bırakıp, Antalya'ya yerleşmiştim. En sevdiğim karadeniz balığından bile vazgeçip, yolumu ve kaderimi Akdeniz'e çevirmiştim.
I remember when I used to work in the garden with my mother; I can't get the taste and flavor of the many vegetables and fruits we grew and cared for, especially tomatoes, cucumbers, green beans and peppers, in the Mediterranean. We used to sell the products we grew with my mother in the neighborhood markets called Galla Bazarı, which has become a Bartın classic.
Annemle bahçede çalıştığımız dönemleri hatırlıyorum da; domates, salatalık, taze fasulye ve biber başta olmak üzere, yetiştirdiğimiz ve bakımını yaptığımız birçok sebze ve meyvelerin tadını ve lezzetini Akdeniz'de alamıyorum. Bir Bartın klasiği haline gelmiş olan Galla Bazarı adını verdikleri, semt pazarlarında annem ile yetiştirdiğimiz ürünleri satardık.
Let me tell you the interesting story of Galla Market.
Galla Pazarının size ilginç hikayesinden bahsedeyim.
In the mid-17th century, Evliya Çelebi, who visited Bartın, mentioned that a market would be established on Saturdays. In the early 18th century, in the work called ATLAS written by Uluslu İbrahim Hamdi, the bazaars, which were mentioned to be established on Saturdays, were later traditionalized and started to be established on Tuesdays and Fridays as Gallla Bazarı. The foundation of Galla Bazari, which has been in existence for about 200 years, emerged during the Ottoman period when unemployed people left their homes early for forestry activities and women took over the field and garden work as well as the internal work of the house. Source
- yy ortalarında Bartın'a uğrayan Evliya Çelebi, Cumartesi günleri pazar kurulacağından bahsetmiştir. 18 yy başlarında, Uluslu İbrahim Hamdi tarafından kaleme alınan ATLAS adlı eserde de Cumartesi günleri, kurulduğu dile getirilen pazar günleri daha sonra gelenekselleşerek, Salı ve Cuma günleri Gallla Bazarı olarak kurulmaya başlanmış. Yaklaşık 200 yıllık vardığını sürdüren Galla Bazarı'nın kuruluşu, Osmanlı Döneminde işsizler nedeniyle ormancılık faaliyetleri için erkenden evlerinden ayrılması ve evin iç işlerinin yanısıra tarla ve bahçe işlerini kadınların üstlenmesiyle, ortaya çıkmıştır. Kaynak
I used to buy glass jar bottles of different sizes with the pocket money I earned from the products we sold at the Galla Bazar in Bartın. In those years, I had the habit of painting under glass. It had even become an art in our region. Under glass painting was done by drawing the patterns drawn on a white blank page on glass. I would then paint these under-glass paintings with oil paints and make beautiful paintings. Especially the paintings made on thin glass would look more eye-catching and more beautiful. I was exhibiting a very demanding and laborious handicraft art that required a lot of patience.
Bartın'da Galla Bazarında sattığımız ürünlerden elde ettiğim harçlıklarla, farklı boyutlarda olan cam kavanoz şişeler alırdım. O yıllarda cam altı resmi boyama alışkanlığım vardı. Hatta bulunduğumuz yörede bu bir sanat haline bile gelmişti. Cam altı resmi, beyaz boş bir sayfaya çizilen desenlerin, cam üzerine çizilerek yapılırdı. Çizilen bu cam altı resimleri daha sonra yağlı boya ile boyayarak, güzel resimler yapardım. Özellikle ince cam üzerine yapılan resimler daha göz alıcı ve daha güzel görünürdü. Çok sabır isteyen, oldukça zorlu ve zahmetli bir el işçiliği sanatını sergiliyordum.
The only art hobby in my life that I started with curiosity long ago and had to leave unfinished was painting under glass. Now I can see more clearly what the hobby that started in Galla Bazar has brought me. I wish you all a happy and good week.
Benim hayatında, çok önceleri merakla başlayıp, yarım bırakmak zorunda kaldığım tek sanat hobisi, cam altı resmiydi. Galla Bazarında başlayan hobinin bana neler kazandırdıklarını şimdi daha net görebiliyorum. Hepinize mutlu ve iyi haftalar diliyorum.
It's so beautiful. These animals are only found in the zoo in our area.
Thank you.