Neden Yazıyoruz? Nasıl Yazıyoruz? 10 Günlük Deneyim
Bugün, günlerden 29 mayıs 2023... Elbette Türkiye'ye göre düşünüyorum. Bulunduğunuz noktalarda farklı bir günde ve saatte olabilirsiniz. Ne kadar küçük bir dünya, değil mi? :) Yavaş yavaş haziran ayına doğru ilerliyoruz. Havanın sıcaklığı kendini belli etmeye başladı. Her şey mükemmel görünüyor. Diğer yandan ise kendime ciddi bir hedef belirledim. 10 gün boyunca her gün blog yazısı yayımlamak gibi. Her gün hatta 3 farklı yerde 3 başka yazı... Bu nedenle ciddi anlamda çalışıyorum. Her şeyden önce, 'yazı konusu nasıl bulunur' sorusunu irdelemeye başladım. Yazmadan önce, ne hakkında yazacağımızı planlıyor muyuz? Peki, yazarken neyi amaçlıyoruz? İlham perilerinin peşinden mi sürükleniyoruz? Yoksa insanlarla iletişim kurmak mı istiyoruz? Siz yazı yazarken ne düşünüyorsunuz? Ne için yazıyorsunuz? Cevap alabilir miyim? Çünkü, farklı görüşleri dinlemeye bayılıyorum.
Bugün, huzur veren bir pazartesi gününe uyandım. Bugün mutlu olmak için fazladan bir şey yapmama bile gerek yok diyerek günümü anlamlandırmaya çalıştım. Günün ve havanın huzurunu kokluyorum. İlham perilerine inanmıyorum. Ben çalışmaya ve üretmeye inanıyorum. Ancak üretimin değerinin pek bilinmediğini anlayabiliyorum. Ancak bir gün mutlaka ve mutlaka, gerçek üretimin kazandıracağına inanıyorum. Dijital emek kavramını irdelemeye çalışıyorum. Çağın etkili mesleğinin içerik üretimi olabileceği ise çok açık! Hatta **modcast ile içerik üretimi **bir bütün olarak ilerleyebilir. Peki ya dijital emek? Müthiş bir kavram ve sıkça gündeme gelecek, değil mi?
Bir blog yazarının, arama motoru meydanında oturup, bloggerlık karın doyurmuyor yeğenim diyeceği günleri hayal ediyor musunuz? Elbette, içerik alanından emekli olan yaşlı bir denizcan dedenin... Pek mantıklı görünmüyor, değil mi? Muhtemelen metaverse'e girseydik, bir yeri de biz çevirseydik diyeceğini duyar gibiyiz. Şuradan birkaç sağlam alan adı bile mi almamışsın? Olacak iş değil dostum. Bu nesil bunu affetmez. Geleceği kuşanmış olan gençlik, göz göre göre gidiyor dijital toprağımız...
Göğü Yere İndirelim Kitabı
Geçen hafta okuduğum bir kitap geldi aklıma. **Göğü Yere İndirelim **adı. Müthiş bir akışı vardı kitabın. Bir günde okunacak türden bir tane. Deniz adında haylaz mı haylaz bir öğrenci var. Başı derde giriyor. Okul ile arası açılıyor. Sonrasında ise bir teklif geliyor önüne. Bir programa katılmak ve Afrika yolculuğu. Şimdi aklıma geldi. Okurken iyi hissetmiştim. Bu nedenle, sizlere de tavsiye ediyorum. Yalın bir anlatıma sahip! O nedenle bir günde bitirebilirsiniz.
Geçen hafta ne yaptım diye düşünürken, 2 kitap bitirdiğim geldi aklıma. Çünkü, ilk 5 ayı çok faydalı geçirmediğimi düşünüyorum. Hedefim ise en kötü ihtimalle 3 günde 1 kitap bitirmek. Eğer başırırsam hedefime ulaşacağım. Elbette, yerine göre sizlere bunlardan bahsedeceğim. Örneğin; yeri göğe indirelim kitap özeti blog yazımda bahsettiğim gibi.
Bir Blog Yazarının 10 Günlük Yolculuğu
Hatırlayanlarınız olacaktır. Karl Ivan Zincir adında bir kahramanımız vardı. Bazen kendine kısa vadeli hedeflere koyarak onları yapardı. Dünya çapında yaşanan salgın esnasında birkaç başarılı hedefi oldu. Örneğin; yazmak gibi. Çünkü, yazmak varlığını hissettirmektir. Karl Ivan Zincir, yaşadığını hissettirmek istiyordu öyleyse... Sizce de öyle değil mi? Hatırlıyor musunuz? Hakikaten, karl ivan zincir nerede? Gerçekten yaşıyor mu? Yaşıyorsa neden yazmıyordu. **Merak **ediyor musunuz?
Congratulations @denizcakmak! You have completed the following achievement on the Hive blockchain And have been rewarded with New badge(s)
Your next target is to reach 63000 upvotes.
You can view your badges on your board and compare yourself to others in the Ranking
If you no longer want to receive notifications, reply to this comment with the word
STOP
Check out our last posts: